Milli İstihbarat Akademisi (MİA) Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, Suriye'deki gelişmelerin Türkiye için hayati önem taşıdığını vurguladı. Orta Doğu'nun en önemli sorunlarından biri olan Suriye krizi, bölgesel ve küresel istikrarı doğrudan etkiliyor. Köse, Türkiye'nin Suriye'de oluşacak siyasi yapıda söz sahibi olmasının önemini belirterek, PKK/PYD ve SDG'nin temel güvenlik endişesi olduğunu ifade etti. Anadolu Ajansı'nın bölgesel gelişmeleri takip etmede önemli bir kaynak olduğunu da sözlerine ekledi.

Türkiye'nin Suriye'deki Rolü

Köse, Suriye rejiminin uzun yıllar halkına kaynakları paylaşmadığını ve bu durumun Arap Baharı ile birlikte ortaya çıktığını belirtti. Suriyelilerin özgürlük ve refah talebiyle başlayan devrim, radikal unsurların devreye girmesiyle sekteye uğradı. Türkiye, İdlib'de oluşturulan çatışmasızlık bölgeleriyle muhaliflere destek oldu. Katar ile birlikte devrimin devamlılığını sağlayan en önemli aktör Türkiye oldu. DAEŞ ile doğrudan mücadele eden tek ordu olan Türk ordusu, devrimin radikal unsurlardan arındırılmasına katkı sağladı. Muhaliflerin toparlanabilecekleri alanların korunmasında da önemli rol oynadı. Bu süreçte büyük bir göç dalgası yaşandı ve Türkiye bu göç dalgasını önemli ölçüde karşıladı. Bu durum, Türkiye'nin Suriye'deki istikrarsızlığın etkilerinden doğrudan etkilendiğinin bir göstergesidir.

Yeni Bir Suriye İçin Zorlu Bir Süreç

Köse, Suriye'de yeni bir sürecin inşası için kapsayıcı bir anayasa ve geçiş hükümetinin gerekliliğine dikkat çekti. Bu süreçte toplumsal mutabakat sağlamak ve bölgesel ve küresel aktörlerin oyun bozanlıklarından kaçınmak zorunda olduğunu belirtti. Suriye'nin bir aya gelmesi için bütünleştirici aktörlerle oyun bozanlar arasında ciddi bir rekabet olacağını ve bu sürecin uzun ve zorlu olacağını vurguladı. 15 yıllık iç savaştan sonra toparlanmanın 1-2 yılda gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ve 10-15 yıla veya daha uzun sürebileceğini ifade etti. Bölgesel gerilimlerin de süreci etkileyebileceğini ekledi. Türkiye'nin Suriye ile 911 kilometrelik bir sınırı paylaştığını ve bu nedenle Suriye'deki gelişmelere duyarsız kalamayacağını vurguladı.

Türkiye'nin Güvenlik Endişeleri ve Çözüm Önerileri

Türkiye'nin en büyük güvenlik endişesinin PKK/PYD ve SDG olduğunu belirten Köse, bu örgütlerin Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve güvenliğine zarar verdiğini ve Türkiye'ye de büyük tehdit oluşturduğunu vurguladı. Türkiye'nin Suriye ile dostane ilişkiler kurma çabalarına rağmen, sınır ötesinden gelen terör tehdidi devam ettiği sürece müdahale etmek zorunda kalacağını ifade etti. Bu örgütlerin, Türkiye'nin müttefiki olan ABD tarafından da desteklendiğini belirterek, bu durumun acilen çözülmesi gerektiğini belirtti. Bu örgütlerin tasfiyesi, Suriye'deki normalleşme sürecini hızlandıracaktır. Suriye'deki yeni düzende uluslararası aktörlerin ve sivil toplum kuruluşlarının önemli rol oynaması gerektiğini de sözlerine ekledi.


Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz de, AA'nın dünyanın dört bir yanından haberleri aktardığını ve özellikle Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail'in Gazze saldırıları gibi olayları yakından takip ettiğini belirtti. AA'nın, Suriye'deki gelişmeleri çok sayıda muhabirle takip ettiğini ve olayları doğru bir şekilde analiz ettiğini vurguladı.

Programa, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Kolombiya'nın Ankara Büyükelçisi Julio Anibal Riano, akademisyenler, bürokratlar ve misyon temsilcileri katıldı.