TRT'nin İstanbul'da düzenlediği "TRT World Forum"da, küresel krizlerin yönetimi ve Türkiye'nin rolü ele alındı. "Türkiye'nin Önündeki Yol" başlıklı panelde, önemli isimler bir araya geldi. Panelde, Türkiye'nin bölgesel ve küresel sorunlara yaklaşımı, diplomasi ve uluslararası iş birliği konuları masaya yatırıldı. Katılımcılar, Türkiye'nin aktif dış politikasını ve arabuluculuk çabalarını değerlendirdi. Tartışmalar, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler'deki rolünden, Afrika ve Orta Doğu'daki ilişkilerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsadı. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri ve bölgesel istikrara olan katkısı da önemli başlıklar arasında yer aldı. Panelin amacı, Türkiye'nin geleceğine dair farklı bakış açılarını sunarak, yapıcı bir tartışma ortamı yaratmaktı.
Türkiye'nin Uluslararası Rolü
Panelde konuşan yetkili, Türkiye'nin barış inşası ve diplomatik girişimlerdeki artan rolünü vurguladı. Bu durumun, son yıllardaki güçlü liderlikle ve öncü diplomasiyle ilişkili olduğu belirtildi. Dünya liderleriyle olan etkileşimin, Türkiye'yi, Ukrayna-Rusya savaşı ve Etiyopya-Somali anlaşmazlığı gibi konularda güvenilir bir arabulucu konumuna getirdiği ifade edildi. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler sistemine yönelik eleştirileri de dile getirilerek, mevcut dünya sisteminin reformuna yönelik çağrılar hatırlatıldı. Komşu ülkelerdeki istikrar ve güvenliğin sağlanması için gösterilen çabaların, Türkiye'nin etkin rolünü güçlendirdiği vurgulandı. Afrika ülkelerinin Türkiye'yi "yeni etkili aktör" olarak görmesi ve kazan-kazan temelinde sürdürülen ilişkiler, panelde önemli bir yer tuttu.
Bölgesel ve Küresel Denge
Panel katılımcılarından biri, Türkiye'nin uluslararası gelişmeleri iyi okuyup, buna göre uyum sağlama yeteneğini övdü. Karadeniz Tahıl Girişimi gibi örnekler gösterilerek, Türkiye'nin arabuluculuk rolüne dikkat çekildi. Avrupa Birliği üyelik sürecinin tekrar gündeme gelmesi ve bunun getireceği fırsatlar ile sorunlar ele alındı. Türkiye'nin Rusya'ya yaptırım uygulamaması, NATO üyesi ülkelerin beklentileri doğrultusunda değerlendirildi. Ancak Türkiye'nin Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediği, işgali kınadığı fakat yaptırımlara katılmadığı belirtildi. Türkiye'nin Ukrayna'ya askeri yardımda bulunması ve aynı zamanda Moskova ile iletişim kanallarını açık tutması da stratejik bir denge olarak yorumlandı.
Diyaloğun Önemi
Bir başka konuşmacı ise, Türkiye'nin hem Batı dünyasının içinde hem de dışında bulunduğunu, Batı'nın ihtiyaç duyduğu siyasi ve vicdani eleştiriyi Türkiye'nin yaptığını öne sürdü. Rusya ile diyaloğun önemi vurgulanırken, Türkiye'nin sorunların çözümünde diyaloğa verdiği öneme dikkat çekildi. İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin uluslararası normları zedelediği ve yeni bir uluslararası düzene ihtiyaç olduğu belirtildi. Panelde, Türkiye'nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da sürdürdüğü aktif diplomasi ve Ankara'nın bölgesel güçler ile ilişkileri ele alındı. Kiev ve Bakü gibi şehirlerin jeopolitik konumları ve Türkiye'nin bu bölgelerdeki çıkarları da panelde tartışılan konular arasındaydı. Panel, Türkiye'nin karmaşık uluslararası konjonktürdeki rolünü anlamak ve gelecekteki adımlarını şekillendirmek için değerli bir platform oldu.