Ünlü sanatçı Ankaralı Turgut (Karataş), 61 yaşında hayata gözlerini yumdu. Uzun süredir akciğer kanseriyle mücadele eden sanatçının son dileği ise sevenlerini şoke etti. Son yıllarda ekonomik sıkıntılar yaşayan ve tedavi masrafları için yardım kampanyası düzenleyen Turgut Karataş, çocuklarından bazıları tarafından paralarının gasp edilmeye çalışıldığını iddia etmişti. Ölümünün ardından ortaya çıkan vasiyet, ailevi dramın boyutlarını gözler önüne serdi. Sanatçının sadece bir kızıyla görüştüğü ve diğerlerini evlatlıktan reddettiği biliniyordu. Bu durum, vefatının ardından ortaya çıkan tartışmaları daha da alevlendirdi. Kanser tedavisinin ağır yükü altında ezilen Ankaralı Turgut'un maddi durumu da oldukça kötüydü.

Yalnızca Bir Kızıyla Görüşüyordu

Beş çocuğundan sadece kızı Eylem Boran ile iletişim halinde olan Ankaralı Turgut, diğer çocuklarıyla olan ilişkisi oldukça gergindi. Haydar, Özlem, Hasret ve Ersoy'un tedavi paralarına el koymaya çalıştıklarını iddia etmiş, "Baba parasıyla damat besliyorlar!" diyerek sert eleştirilerde bulunmuştu. Bu iddialar, ölümünün ardından da tartışmaların devam etmesine neden oldu. Sanatçı, çocuklarının kendisine duyduğu saygısızlığı ve maddi çıkarcılığı sürekli dile getirmişti. Yıllarca emek verip kazanmış olduğu paraların, çocukları tarafından kendi rızası dışında kullanılmak istenmesi sanatçıyı derinden üzmüştü. Bu acı deneyim, son günlerini daha da zorlaştırmıştı.

"Tabutuma Dokunmasınlar!"

Kızı Eylem Boran'ın açıklamalarına göre, Ankaralı Turgut, ölümünden önce "Evlatlarım tabutumun üzerinden tutmasın, evlatlarımı mezara sokmayın, hakkımı helal etmem, haram ederim!" şeklinde bir vasiyet bırakmış. Bu sözler, sanatçının çocuklarıyla olan derin kırgınlığını ve yaşadığı hayal kırıklığını gözler önüne seriyor. Yılların biriktirdiği acı ve hayal kırıklığı, sanatçının son sözlerinde de kendini göstermişti. Ölüm döşeğinde bile çocuklarından alacağı olan saygıyı ve sevgiyi göremediği için büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştı.

Sazı Bir Müzeye Emanet Edilecek

Daha önce verdiği bir röportajda "Benim bu dünyada malım mülküm kalmadı. Sadece bu sazım var. Onu da Ankara'da bir müzeye koyarsanız sevinirim. Bu da size vasiyetimdir" diyen Ankaralı Turgut, dünyevi mal varlığına olan kayıtsızlığını da göstermişti. Bu sözleri, sanatçının yaşam felsefesini ve ölümüne yaklaşımını yansıtıyor. Vasiyetinde sazını bir müzeye bırakmak istemesi, sanatına olan bağlılığını ve mirasının gelecek nesillere ulaşmasını temenni ettiğini gösteriyor. Müzik hayatını özetleyen sazı, geride bıraktığı en kıymetli hatıra olarak kalacaktır. Ayrıca, ölümünden sonra çocukları arasında yaşanan miras kavgalarının önüne geçmek için bu kararı aldığı düşünülüyor.