HABER: Batuhan DÜKEL/ KAMERA: Berkin GÜLSOY

Özelleştirmeye Karşı Direniş

Ülkemizin bir termik santral ve maden ocağına sahip ilçesinde özelleştirmeye karşı başlatılan madenci eylemi 120 saatini geride bıraktı. Eyleme katılan yaklaşık 500 işçi, kar yağışı ve soğuk havaya rağmen direnişini sürdürüyor. Yer altında çalışan işçiler, yer üstündekiler ise ateş yakarak ısınmaya çalışıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi, işçilere yiyecek, çadır, mobil tuvalet ve internet desteği sağlıyor. Direnişin altıncı gününde, sendika genel başkanı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı arasında yapılması planlanan görüşmenin sonuçları merakla bekleniyor. İşçiler, görüşmenin olumsuz sonuçlanması durumunda açlık grevine başlama kararı aldı. Bu direniş, enerji sektöründeki özelleştirme politikalarının toplumsal sonuçlarına dair önemli soruları gündeme getiriyor. Kamuoyunun desteği, işçilerin kararlılığıyla birlikte, eylemin seyrini belirleyecek en önemli faktörler arasında yer alıyor.

Sendikanın Bakanla Görüşmesi

MADEN-İŞ Sendikası Genel Başkanı, Alparslan Bayraktar'ın yerine, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileriyle bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme detayları henüz kamuoyu ile paylaşılmadı. Ancak, sendika temsilcisinin açıklamalarına göre görüşme oldukça gergin geçti ve işçilerin talepleri tam olarak karşılanmadı. Görüşme sonrası açıklamalarda, işçilerin özelleştirme kararının geri alınması ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi talepleri vurgulandı. Sendika, hükümetin taleplere karşı olumsuz bir tutum sergilemesi durumunda, eylemin daha da radikal bir boyut kazanabileceğini ifade etti. Bu durum, hem işçilerin geleceği hem de ülke ekonomisi için büyük önem taşıyor. Görüşmelerin devam edip etmeyeceği ve sonuçlarının ne olacağı ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

Zorlu Hava Koşulları ve Destek

Nallıhan'daki Çayırhan bölgesinde etkili olan yoğun kar yağışı ve soğuk hava koşulları, maden işçilerinin eylemini daha da zorlu hale getiriyor. Bu zorlu koşullara rağmen, işçiler kararlılıklarını koruyor ve direnişlerine devam ediyorlar. Büyükşehir belediyesi ve diğer kuruluşların sağladığı destek, işçilerin yaşam koşullarını biraz olsun kolaylaştırıyor. Ancak, uzun süreli bir eylemin sağlık ve güvenlik açısından riskleri de göz ardı edilmemeli. Desteklerin devam etmesi ve eylemin barışçıl bir şekilde sonuçlanması için, kamuoyunun duyarlılığı ve desteği büyük önem taşıyor. Ayrıca, hükümetin de işçilerin taleplerine karşı daha duyarlı ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor. Bu durum, hem işçilerin haklarının korunması hem de sosyal barışın sağlanması açısından oldukça önemli.