Bir sendika genel başkanı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetle mücadelede erkeklerin daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Genel başkan ve beraberindeki heyet, bir kongre merkezinden başlayarak bir protesto yürüyüşü düzenledi. Bu yürüyüş, Filistin'deki kadınların yaşadığı şiddete dikkat çekmeyi ve Türkiye'deki mücadeleyi güçlendirmeyi amaçlıyordu. Genel başkan, İsrail'in Filistin'deki eylemlerine ve ABD'nin bu eylemlere verdiği desteğe değinerek, kadına yönelik şiddetin sadece 25 Kasım'da değil, her gün mücadele edilmesi gereken bir sorun olduğunu belirtti. Bu durumun sadece kadınların değil, tüm toplumun sorunu olduğunu ifade etti. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bu vahşetin temel sebeplerinden biri olduğu vurgulandı. Yürüyüşün amacı, toplumun her kesimini bu konuya duyarlı kılmak ve çözüm için birlikte hareket etmeyi teşvik etmekti.
Erkeklerin Sorumluluğu
Konuşmasında, kadına yönelik şiddetin büyük oranda erkekler tarafından işlendiğini hatırlatan genel başkan, erkeklerin bu konuda öncülük etmesi gerektiğini söyledi. Erkeklerin kendi davranışlarını gözden geçirmesi, kadına yönelik şiddete karşı mücadelede aktif rol alması ve diğer erkekleri de bu konuda bilinçlendirmesi gerektiğini vurguladı. Sendika olarak, kadına yönelik şiddete karşı mücadele konusunda aktif rol oynayacaklarını ve Birleşmiş Milletler'in ILO C190 sayılı sözleşmesinin Türkiye tarafından onaylanmasını destekleyeceklerini belirtti. Bu sözleşmenin, çalışma yaşamında şiddet ve tacizi ortadan kaldırmak için önemli bir adım olduğunu ifade ettiler. Aile içi şiddet, iş yerindeki taciz ve sokakta karşılaşılan şiddet gibi farklı türlerdeki şiddetin önlenmesine yönelik çalışmaları hızlandıracaklarını belirttiler. Sendikanın bu konudaki hassasiyeti ve verdiği mücadele, toplumda önemli bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.
Uluslararası Dayanışma
Filistin'deki kadınların yaşadığı acıları da dile getiren genel başkan, bu durumun tüm dünyada kadınların karşılaştığı sorunların bir yansıması olduğunu ifade etti. Dünya genelindeki kadına yönelik şiddet vakalarına dikkat çekerek uluslararası dayanışmanın önemini vurguladı. Türkiye'de de kadına yönelik şiddetin ciddi bir sorun olduğunu ve bu sorunun çözümü için herkesin sorumluluk alması gerektiğini söyledi. Bu konuda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve uygulanmasının önemine değindi. Ayrıca, şiddet mağdurlarına yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve farkındalık yaratıcı kampanyaların yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Uluslararası örgütlerle iş birliği yaparak, dünya genelinde kadına yönelik şiddetle mücadeleye katkı sağlamayı amaçlıyor.
Çalışma Hayatı ve Şiddet
Son olarak, sendikanın çalışma hayatında kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için yaptığı çalışmalardan bahsetti. ILO C190 sayılı sözleşmesinin kabulü ve uygulanmasının önemini tekrar vurguladı. Bu sözleşmenin, çalışma hayatında güvenli ve şiddetten uzak bir ortam sağlamak için önemli bir araç olduğunu belirtti. Sendika yetkilileri, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, çalışma yaşamında kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik politikalar geliştirilmesi ve uygulanması için çaba sarf edeceklerini dile getirdi. Bu konudaki taleplerini içeren bir bildiri yayınlandı. Bildiri, çalışma hayatında kadınların güvenliğini sağlamak için alınması gereken önlemleri ve sendikanın bu konudaki taahhüdünü detaylı olarak açıklıyor.