CHP'den MEB-Ülkü Ocakları Protokolüne İtiraz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı arasında imzalanan iş birliği protokolünün iptali için Ankara İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Protokol, yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında genel, mesleki ve teknik kurslar düzenlenmesini amaçlıyor ve 31 Aralık 2024 tarihinde yürürlüğe girdi. Özçağdaş, başvuruda bulunmasının ardından yaptığı açıklamada, protokolün Anayasa'nın hukuk devleti ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın zaten geniş bir öğretmen ve usta öğretici kadrosu varken, böyle bir iş birliğinin gerekliliğini sorguladı. Özçağdaş, hiçbir siyasi partinin eğitim kurumlarında eğitim vermesinin düşünülemez olduğunu belirtti. Bu durumun, ülkenin geleceği açısından büyük bir sorun olduğunu ifade etti. Ayrıca, protokolün, Milliyetçi Hareket Partisi ile bağlantılı olan Ülkü Ocakları'na ayrıcalık tanıdığını savundu. Bu durumun eğitimde tarafsızlık ilkesini açıkça ihlal ettiğini belirtti.

Protokolün Anayasaya Uygunluğu Tartışılıyor

Özçağdaş, protokolün Anayasa'ya, kanuna ve ilgili yönetmeliklere aykırı olduğunu iddia etti. İdare'nin aldığı kararların çelişkili ve belirsiz olmaması gerektiğini, hukuk devletinin eşitliği ve kamu hizmetlerinde tarafsızlığı zorunlu kıldığını hatırlattı. Hukuk devleti ilkesine göre, tüm vatandaşların eğitim hizmetlerine eşit erişim hakkına sahip olması gerektiğini vurguladı. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı'nın siyasi bir hareketle bağlantılı olmasının, eğitimde tarafsızlığı tehdit ettiğini ve bu nedenle protokolün iptal edilmesi gerektiğini savundu. AK Parti, İYİ Parti, DEM Parti gibi diğer siyasi partilerin de benzer bir protokol imzalamasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin gençlik kolları ile bile böyle bir protokolün yanlış olacağını dile getirdi.

Eğitimde Tarafsızlık İlkesi İhlali

Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz" hükmüne işaret eden Özçağdaş, protokolün bu ilkeyi açıkça ihlal ettiğini savundu. MEB'in görev ve yetkilerinin tanımlandığı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde, devlet kurumu niteliği taşımayan kuruluşlarla protokol yapmaya ilişkin bir hüküm bulunmadığını vurguladı. Milyonlarca öğrenci ve öğretmen varken, Ülkü Ocakları'na böyle bir ayrıcalık tanınmasının kabul edilemez olduğunu tekrarladı. Bu durumun, eğitimin siyasallaştırılması anlamına geldiğini ve eğitim sisteminin tarafsızlığını zedelediğini söyledi. Gençlik eğitimi alanında uzman olan binlerce öğretmenin olduğunu ve bu nedenle dışarıdan bir kurumun eğitim vermesinin mantıksız olduğunu ifade etti. Davaya ilişkin gelişmeleri takip edeceklerini ve hukuki mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.