Muhalefet Partisi lideri, iktidara gelmeleri durumunda İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe konulacağını duyurdu. Bu açıklamayı, partisinin kadın kolları tarafından düzenlenen bir çalıştayın kapanış konuşmasında yaptı. Çalıştay, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olan 25 Kasım'a denk getirildi ve sonuç bildirgesi kamuoyuyla paylaşılacak. Lider, Türkiye'deki kadınların karşılaştığı şiddet ve eşitsizlik sorunlarına dikkat çekerek, ülkenin Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi'nde 146 ülke arasında 129. sırada yer almasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ayrıca, kadınların yüzde 70'inin gece sokakta yürümekten korktuğunu ve kadın cinayetlerinin korkunç boyutlara ulaştığını belirtti. Konuşmasında, hükümetin kadınlara yönelik politikalarına da eleştirel yaklaşarak, kabinedeki kadın temsilinin yetersizliğini eleştirdi.
Kadın Cinayetleri ve Şiddetin Boyutları
Lider, son dönemde yaşanan kadın cinayetlerini hatırlatarak, Türkiye'de kadınların şiddete maruz kalma oranının Avrupa'da en yüksek olduğunu dile getirdi. Koruma kararlarına rağmen öldürülen kadınların sayısının artması da endişe verici bir gelişme olarak değerlendirildi. Bu konuda yapılacak yasal düzenlemelerin önemine vurgu yaparak, kadın cinayetleriyle mücadele için özel birimler oluşturulması gerektiğini belirtti. Aynı zamanda, iyi hal indirimi ve haksız tahrik gibi konularda yasal değişiklikler yapılması gerektiğini savundu. Konuşmasında, muhalefet partisinin meclis grubundaki kadın-erkek sayısının eşitlenmesi hedefini de açıkladı. Bu hedef, partinin kadın haklarına verdiği önemin bir göstergesi olarak yorumlandı. Öte yandan, siyasette kadınların temsiliyetinin artırılması için daha kapsamlı adımların atılması gerektiği de görüşleri arasında yer alıyor. Partisinin kadına şiddet ve cinayetler konusunda daha fazla önlem alacağı da vurgulandı.
İstanbul Sözleşmesi ve Yasal Düzenlemeler
Lider, iktidara geldiklerinde atacağı ilk adımın İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunmak olacağını açıkladı. Bu sözleşmenin yeniden yürürlüğe konulmasının, kadın haklarının korunması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Ayrıca, kadın cinayetlerinde iyi hal indirimi ve haksız tahrik gibi konulara ilişkin yasal düzenlemeler yapılacağını belirtti. Bu düzenlemeler, kadınların daha iyi korunmasını ve şiddet faillerinin cezalandırılmasını hedefliyor. Yeni oluşturulacak yasal düzenlemelerle kadın cinayetlerine karşı mücadele daha da güçlendirilecektir. Bu amaçla özel birimler kurularak etkin bir mücadele yürütüleceği vurgulandı. Öte yandan, mevcut yasal boşlukların kapatılması ve kadınlara daha etkili koruma mekanizmaları sağlanması da hedefleniyor.
Etki Ajanlığı ve Basın Özgürlüğü
Son zamanlarda gündeme gelen "Etki Ajanlığı Yasası"na karşı olduklarını dile getiren lider, bu yasanın muhalifleri susturmak için kullanılabileceği endişesini dile getirdi. Bu yasanın, gazeteciler, öğrenciler, sivil toplum aktivistleri ve akademisyenler gibi farklı kesimleri hedef aldığını ve basın özgürlüğünü tehdit ettiğini vurguladı. Özellikle, iki tanınmış gazeteci hakkında başlatılan soruşturmaları eleştirdi. Ayrıca, eski bir arama kurtarma derneği başkanının tutuklanmasını da eleştirerek, düşünce özgürlüğünün önemine dikkat çekti. Yerel yönetimlerde yaşanan görevlendirmeleri de eleştiren lider, politik görüşlerinden dolayı hedef alınan kişilerin haklarının savunulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, son yıllarda basın üzerinde artan baskı ve sansürün endişe verici olduğunu dile getirdi. Bu durumun, toplumda bilgiye erişimin kısıtlanmasına ve demokratik süreçlerin engellenmesine yol açabileceğini vurguladı.
Lider, partisi tarafından açılan kreş ve öğrenci yurtlarının sayısına da değinerek, hükümetin bu konudaki politikalarını eleştirdi.