Başkentte 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü'nde bir araya gelen kadınlar, protesto düzenledi. Kolej Meydanı'nda toplanan grup, "Erkek devlet şiddetine karşı öfkeliyiz, isyandayız, hesap soracağız!" pankartı açtı. "Jin, jiyan, azadi", "Susmuyoruz korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Kadın cinayetleri politiktir" gibi sloganlar eşliğinde yürüyüş yapmak isteyen kadınlar, güvenlik güçleri tarafından engellendi. Meydan'da gergin anlar yaşandı, polis ve protestocular arasında arbede çıktı. Kadınlar, "Barikatı açın!" diyerek oturma eylemi yaptı. Yetkililer, uzun süren görüşmelerin ardından barikatı kaldırdı ve kadınlar yürüyüşlerine devam etti.

Yürüyüş ve Açıklama

Güvenlik güçlerinin barikatı kaldırmasının ardından, kadınlar hedefledikleri meydana ulaştı. Burada basın açıklaması yapan Ankara Kadın Platformu temsilcisi, kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çekti. Açıklamada, "Her gün kadınlar erkekler tarafından katlediliyor, şiddete uğruyor. Cezasızlık politikalarıyla hayatlarımız kuşatılıyor. Gülistan Doku, Hande Kader ve diğerleri gibi isimler, bu sistemin kurbanları. Hayatlarımızı size teslim etmeyeceğiz. Öfkemizi kuşandık, buradayız, meydanlardayız. Şiddet faillerinden ve kadın düşmanı iktidardan hesap soracağız." ifadeleri kullanıldı. Platform, son aylarda kadın cinayetlerinde yaşanan artışa dikkat çekti ve devletin bu konudaki sorumluluğunu vurguladı. Özellikle son birkaç yıldaki artışın endişe verici olduğu belirtildi. Ayrıca, şiddet mağdurlarının korunması ve desteklenmesi için daha etkin önlemler alınması çağrısı yapıldı. Açıklama, yüksek sesle ve kararlı bir şekilde yapıldı ve katılımcılar tarafından büyük bir destek gördü. Protestocular, eşitlik ve adalet talebini dile getirerek dağıldı.

Yetkililerin Tutumu ve Eleştiriler

Açıklamada, yetkililerin kadın cinayetlerine karşı gösterdiği tepkiler de eleştirildi. İçişleri Bakanı'nın açıklamaları, şiddet faillerini aklamak ve teşvik etmekle suçlandı. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı ve 6284 sayılı kanunun tartışmaya açılması da protestocular tarafından eleştirildi. Kadınların aile içi şiddete maruz kaldığı, toplumdaki cinsiyet eşitsizliğinin devam ettiği ve devletin bu konuda yeterince önlem almadığı ifade edildi. Mahinur Özdemir Göktaş'ın açıklamalarının da yeterli bulunmadığı belirtilerek, somut adımlar atılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, ekonomik eşitsizlik ve yoksulluğun kadınları şiddete daha açık hale getirdiği belirtildi. Özlem Zengin'in açıklamaları da eleştiri konusu oldu. Protestocular, kadınların ekonomik bağımsızlığının ve toplumsal yaşamda daha fazla söz sahibi olmasının önemine dikkat çektiler. MHP ve iktidarın kadın politikalarına yönelik eleştiriler, basın açıklamasının önemli bir bölümünü oluşturdu.

Talepler ve Sonuç

Kadınlar, eşitlikçi bir toplum için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler. İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesi, 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması ve kadınlara yönelik şiddete sıfır tolerans politikası benimsenmesi talep edildi. Ayrıca, kadınların ekonomik ve sosyal haklarının korunması, eğitim ve istihdama erişiminin kolaylaştırılması istendi. Yürüyüş ve basın açıklamasıyla kamuoyunda büyük yankı uyandıran protesto, devletin kadınlara yönelik şiddete karşı daha güçlü önlemler alması için bir basınç oluşturmayı hedefledi. Protestocular, şiddet mağdurlarına destek olmak ve kadın hakları için mücadeleyi sürdürmek üzere bir araya gelmeye devam edeceklerini açıkladılar. Ankara'da gerçekleşen bu protesto, Türkiye'deki kadın hareketinin canlılığını ve kararlılığını gösteren önemli bir olay olarak kayıtlara geçti.