Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Suriye'nin Güvenliğinde Türkiye'nin İstikrarlaştırıcı Gücü Paneli”nde önemli açıklamalarda bulundu. Altun, Türkiye'nin Suriye krizine yaklaşımını ve bölgesel istikrara yaptığı katkıları vurguladı. Panelde, "Recep Tayyip Erdoğan'ın Barış Diplomasisi: Suriye Örneği" adlı yeni bir kitabın tanıtımı da yapıldı. Kitap, Suriye-Türkiye ilişkilerinin tarihsel arka planını ve Türkiye'nin Suriye krizine müdahalesini kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

Suriye'de Türkiye'nin Haklılığı

Altun, Suriye'de yaşanan zulmün küresel güçlerin hem acziyetini hem de fırsatçılığını ortaya koyduğunu belirtti. Türkiye'nin son 13 yıldır Suriye krizinde gösterdiği çabaları, insani yardım faaliyetlerini ve terörle mücadelesini övdü. Türkiye'nin, uluslararası terör örgütleriyle mücadele ederken milyonlarca Suriyeliye kapılarını açtığını ve insani dış politika anlayışıyla hareket ettiğini vurguladı. AFAD, Kızılay ve TİKA gibi kurumların ve sivil toplum örgütlerinin Suriyeli mültecilere sağladığı desteği de hatırlattı. Altun, Suriye'de inşa edilen hastaneler, okullar ve altyapı projelerinin kalıcı çözümler olduğunu ve Türkiye'nin Suriyelilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çabalarını dile getirdi. Bu çalışmaların, uluslararası toplumun görmezden geldiği milyonlarca insana umut olduğunu ve Batılı ülkelerin çifte standartlı yaklaşımının büyük bir ahlaki çöküş olduğunu ifade etti. Türkiye'nin, Suriye'deki acıları dindirmek ve istikrarı tesis etmek için tüm diplomatik imkanlarını seferber ettiğini söyledi.

Astana ve Cenevre Süreçleri

Türkiye'nin Suriye ihtilafının barışçıl çözümü için proaktif bir rol üstlendiğini ve Astana ve Cenevre süreçlerine öncülük ettiğini belirten Altun, Türkiye'nin her zaman üniter yapısını koruyan ve kendi geleceğini kendi tayin eden bir Suriye'den yana tavır aldığını vurguladı. Suriye'nin birlik ve beraberliğini ve barışını tehdit eden en büyük sorunun terör örgütleri olduğunu belirten Altun, PKK/YPG'nin Suriye ve Türkiye sınırları içindeki saldırılarını kınadı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı Harekatı gibi başarılı operasyonlarla terör örgütlerinden temizlenen bölgelerde barış ve huzurun tesis edildiğini söyledi. Türkiye'nin 8 Aralık 2024'te gerçekleşen halk devrimiyle yepyeni ve umut dolu bir Suriye'ye şahitlik ettiğini ve bu umudun bölge için büyük bir fırsat sunduğunu belirtti. Türkiye'nin, küresel belirsizlik çağında istikrarlaştırıcı gücünü kullanarak uluslararası barışa hizmet ettiğini ve "daha adil bir dünya" vizyonuyla hareket ettiğini ekledi.

İstikrarlaştırıcı Güç ve Uluslararası Diplomasi

Altun, Türkiye'nin istikrarlaştırıcı gücünün, kriz bölgelerinde taraflar arasında diyalog kurma ve barışı tesis etme çabalarını odağına aldığını söyledi. Libya, Ukrayna-Rusya savaşı ve Somali-Etiyopya arasındaki krizlerde Türkiye'nin arabuluculuk rolünü örnek gösterdi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin Ankara ziyaretini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesini barışa duyulan güvenin somut bir göstergesi olarak değerlendirdi. İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına karşı Türkiye'nin net tavrını ve uygulanan ambargoyu hatırlattı. Türkiye'nin kalıcı barış için çabalarını sürdürdüğünü ve Filistin'deki insani krize yardım seferberliği başlattığını belirtti. İletişim Başkanlığı'nın, Türkiye'nin haklı tezlerini dünya kamuoyuna anlatmak için stratejik iletişimin tüm araçlarını kullandığını ve dezenformasyonla mücadele ettiğini de ekledi. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla bölgesel ve küresel istikrarın sağlanmasına katkı sunmayı hedeflediklerini ifade etti.