Fidan Suriye Politikasını Açıkladı
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar merkezli Al Jazeera'ye verdiği röportajda Suriye politikasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Suriye halkının acil ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini, mültecilerin güvenli ve gönüllü dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı. Suriye'deki kurumsal sorunların çözülmesi, bürokrasinin ve kamu hizmetlerinin yeniden işlerlik kazanmasının önemini dile getirdi. Temel hizmetlerin (sağlık, ulaşım, gıda, eğitim, iletişim) sağlanmasıyla insanların hayatın normalleştiğini hissedebileceğini belirtti. Türkiye'nin Suriye'deki varlığının amacının, kitlesel göçü engellemek ve terörle mücadele olduğunu, bu hedeflere ulaşıldığında Türkiye'nin geri çekileceğini söyledi. Suriye'deki yeni yönetimle iletişim kurulduğunu ve Şam Büyükelçiliğinin yeniden faaliyete geçtiğini hatırlattı. Avrupa Birliği'nin (AB) Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmasının, kalkınma ve göçmenlerin geri dönüşü için önemli olduğunu ifade etti.
Suriye'de İşbirliği ve Tahakkümün Tehlikesi
Fidan, Türkiye'nin Suriye'yi yönetme gibi bir niyetinin olmadığını, bölgesel tahakkümün (Türk, Fars veya Arap) bölgeyi mahvettiğini vurguladı. İşbirliğinin önemini dile getiren Fidan, tüm sivillerin, özellikle de Kürtlerin, kendi yurtlarında güven içinde yaşamalarını istediklerini belirtti. Türkiye'nin, Suriye'de özerk bir Kürt bölgesini tehdit olarak algılayıp algılamadığı sorusuna, bu konunun Suriye halkının vereceği bir karar olduğunu söyledi. Türkiye'nin Suriye'de herhangi bir tahakküm peşinde olmadığını, diğer ülkelerle işbirliği içinde çalışmak istediğini vurguladı. Suriye'de yeni kurulan hükümete teknik yardım sağlanması gerektiğini ve Suriye'nin yeniden inşasında aktif rol oynamayı amaçladığını dile getirdi. Rusya ve İran ile görüşmeler yapıldığını ve bu ülkelerin de Esad rejiminin sorunlarının farkında olduğunu belirtti.
YPG/PKK Tehditi ve ABD Politikaları
Fidan, YPG'nin PKK'nın bir uzantısı olduğunu ve Türkiye için önemli bir tehdit oluşturduğunu tekrarladı. YPG'nin DEAŞ ile mücadele söylemini gerçek kimliğini gizlemek için kullandığını vurguladı. ABD'nin YPG'ye verdiği desteğin Türkiye'nin ulusal çıkarlarına aykırı olduğunu ve bu konuda ABD'ye uzun süredir çağrıda bulunduklarını ifade etti. ABD'nin eski Başkanı Obama döneminde bu desteğin geçici olduğu yönünde açıklamalar yapıldığını, ancak bu desteğin devam ettiğini belirtti. ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği desteğin kesilmesi çağrısını yineledi. Türkiye'nin, PKK/YPG'ye karşı operasyonlarına devam edeceğini ve ABD'nin bu konuda baskı yapmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. ABD ile çatışmadan kaçınmak için çaba gösterildiğini ancak ulusal güvenliğin tehdit altında olması durumunda operasyonların devam edeceğini açıkladı.
İsrail'in Golan Tepeleri Politikası ve Bölgesel İşbirliği
Fidan, İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki işgalini genişletmesini eleştirdi ve Netanyahu hükümetini soykırımcı ve intihara meyilli olarak nitelendirdi. Bu durumun sadece bölgenin değil, İsrail halkının geleceğini de tehdit ettiğini söyledi. İran'ın Esad rejiminin devrilmesinin ABD ve İsrail'in planı olduğu yönündeki görüşüne yanıt olarak, İran'ın Suriye'deki varlığının Gazze'de büyük bir soykırımı engellemediğini belirtti. Suriye'de kapsamlı bir hükümet kurulması gerektiğini ve komşu ülkeler (Irak, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri) ile işbirliğinin önemine vurgu yaptı. Suriye'de istikrarın sağlanması için terörle mücadele, azınlık haklarının korunması ve ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması gerektiğini belirtti. Tüm tarafların ortak ilkeler üzerinde anlaşması gerektiğini vurguladı.